BİZANS'IN SÜRYANİ İMPARATORİÇESİ VE SÜRYANİ KİLİSESİ'NİN KIZI TEODORA


Tarihteki en güçlü, akıllı iffetli ve bunun yanında en çok iftira edilen kadınlardan biri olan Teodora çalışmaları sayesinde arkasında yok olmaktan kurtulmuş güçlü ve örgütlenmiş bir kilise bırakmıştır. Süryani Kilisesi tarih boyunca zor dönemler geçirmiştir. İşte bu dönemlerin içinde belki de en kötü olanları Bizans yönetimi sırasında yaşanmıştır. Özellikle Kadıköy konsili sonrası başlayan ve Süryani Kilisesi’ni asimile etmeyi amaçlayan siyasi bazlı dini baskılar giderek katliam boyutu almıştır. İşte tüm bu olumsuz şartlar altında ezilen Süryanileri kurtaran dönemin 3 önemli kahramanından biridir Teodora. Patrik Mor Severiyos ve Mor Yakup Burdono ile birlikte 451 yılından sonra başlayan Bizans’ın Doğu kiliselerine uyguldığı kan acı ve gözyaşı dolu asimilasyon politikasına göğüs germiş ve kilisenin bu zor devirde ayakta kalmasını sağlamış gerçek imanı güçlendirmiştir.


Bizans’ın Süryani İmparatoriçesi ve 
Süryani Kilisesi’nin Kızı Teodora

Yıl 500 ve Teodora [MS.500] Urfa yakınlarındaki Menbiç şehrinde doğar. Sanılanın aksine Teodora Urfalı değildir. Menbiç Urfa ve Halep arasında bulunan eski bir Süryani yerleşim birimidir. Babası Ortodoks inancına bağlı bir Süryani papazdır. Babası tarafından inancı ve kültürü doğrultusunda en iyi şekilde yetiştirilir.

Bizans İmparatoru Jüstinyen dayısı olan I.Justinus’tan (518-527) 527 yılında imparatorluğu devir alır. Güçlü bir hükümdar olmasının yanı sıra uzun süren idaresi olmuştur.

Jüstinyen İran’a sefere çıktığında Menbiç’ten geçer. Menbiç, Süryani toplumu lideri Papaz Yuhanna tarafından saygıyla karşılanır ve burada Teodora ile tanışan ve onun güzelliğinden etkilenen Jüstinyen onun ile evlenmeye karar verir. Önceleri buna razı olmayan Teodora’nın babası Jüstinyen’in kızını inancında serbest bırakacağını taahhüt etmesi üzerine imparatorun bu isteğini kabul eder.
İmparator Jüstinyen. Mozaik-Ravenna Sarayı. İtalya
Teodora 527 yılında imparatoriçelik tacı giyer, 527-548 yılları arasında, eşi İmparator Jüstinyen ile birlikte hüküm sürer. Tarihteki en güçlü, akıllı iffetli ve bunun yanında en çok iftira edilen kadınlarından olur.

İmparator Jüstinyen’in izlediği dini ve siyasi politikanın değişmesini sağlar. Bunda en önemli etken Bizans tarihinde Maviler ve Yeşiller olarak bilinen iki büyük partinin birleşerek çıkarttığı ünlü Nika ayaklanmasındaki kararlı tutumu ve muvaffakiyeti olmuştur. Jüstinyen’in tahtı bırakıp kaçmayı düşündüğü bir durumda İmparatoriçenin bu kararlı tutumu sayesinde jüstinyen tahtını korur, isyan bastırılır. İşte bu olay sonrasıdır ki İmparatorun dini politikası haleflerinden farklı olarak doğu kiliseleri lehine döner. Eşi Teodora’nın dini ve siyasi görüşünü etkilediği ve her konuda yardım ettiği Jüstinyen Bizans’a son parlak çağını yaşatır. Sasaniler ile 532 yılında barış yapar. Bu sayede Bizans ordularını Afrika’ya yönlendirir ve Vandallar’dan geri alır. Bununla birlikte İtalya’yı Ostrogotlardan,  İspanya’yı Vizigotlardan geri alır. Bu sebepten dolayıdır ki tarihçiler tarafından kendisine “Byzantine reconquest” denilmiştir. Fakat Yeniden yarattığı İmparatorluk, ölümünden sonra yavaş yavaş bir daha eski haline gelmemek üzere dağılmaya başlar. Jüstinyen ve Teodora döneminde Ayasofya bugünkü ihtişamı ile inşa edilerek muhteşem bir tören ile ibadete açılır.

Mor Severiyos’un vefatı ile lidersiz kalan kiliseye Süryani-Arap asıllı Gassani devleti emiri Haris Bin Cebele’nin de yardımı ile Mor Yakup Burdono’nun sürgündeki Kıpti patriği tarafından genel metropolit resmedilmesini sağlar. Bunun yanı sıra İstanbul’da sürgünde bulunan Süryani ve diğer Ortodoks ruhbanları kendi sarayında muhafaza eder. Bu yaptıkları Bizans sarayında ve bazı çevrelerde o kadar tepki görür ki daha sonra bahsedeceğimiz Bizanslı tarihçi Prokopius onun için babası İstanbul hipodromunda ayıcı olan bir aktris-dansçı ve hayat kadını demiştir. Tarihi gerçekler ile hiçbir biçimde bağdaşmayan bu çeşit iftiralar daha sonra Batıda kabul görür. Oysa gerçek bu şekilde değildir.

Tüm bunların yanı sıra Süryani kilisesi Teodora sayesinde Habeşilere müjdeyi vaaz etmiş ve onları Hristiyanlaştırmıştır. Papaz Yulyan’ı Hıristiyan inancını yayması için Habeşistan’a gönderir. Başta Kral ve devlet adamları olmak üzere Habeşler, Hıristiyanlığı Teodora sayesinde ve onun döneminde benimsemişlerdir.

Jüstinyen devrini anlatan iki majör kaynak vardır. Bunlardan ilki bir Bizanslı olan Prokopius diğeri ise Süryani olan Efesli Yuhanna’dır. Bu dönemi en objektif olarak aktaran tarihçi aslen Diyarbakırlı olup Mor Yakup tarafından Efes metropoliti olarak takdis edilen Efesli Yuhanna'dır. Sadece Efeste Ortadoks inancını korumakla kalmamış onlarca manastır, kilise yapımını sağlayarak 80.000 putperesti de Hristiyanlaştırmıştır. Ancak Batı dünyasınca Efesli Yuhanna’nın eseri göz ardı edilmekte ve Prokopius’un “Gizli Tarih” isimli kitabı referans olarak alınmaktadır. Önceleri Jüstinyen ve Teodora taraftarı olan ve eserlerinde göklere çıkaran Prokopius 1623'te Vatikan kütüphanesinde bulunan ve kendisine atfedilen “Gizli Tarih” isimli kitapta (bu kitabın Prokopius’a ait olup olmadığı da halen tartışmalıdır) Prokopius ve Kadıköy konsili taraftarları Teodora hakkında akla gelebilecek en insafsız suçlamaları yapmakta ve O'nu gelmiş geçmiş en ünlü saray fahişesi olarak tanımlamakta ve tanıtmaktadırlar. Bu durum Batı dünyasında da halen devam etmektedir.

Birbirlerini çok sevmelerine rağmen Jüstinyen ile Teodora’nın çocukları olmaz. Teodora çok genç denilecek bir yaşta, 48 yaşında hayata gözlerini yumar. Teodora vefatı sonrasında geriye yok olmaktan kurtulmuş güçlü ve örgütlenmiş bir kilise bırakmıştır. Bu sebepledir ki Teodoranın 1500. doğum yıldönümü Patriğin 2000 yılı menşurunda dünya Süryanilerine duyurulmuş ve tüm Süryanilerce kutlanmıştır.
SAİT ŞİRAZİ

SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA:
-The Third Part of the Ecclesiastical History of John Bishop of Ephesus.
-Translated from the Original Syriac. Payne Smith, M.A-.Oxford The University Press - 1860
-Teodora Metropolit Bulus Behnam Çeviren Hori Samuel Akdemir İstanbul Süryani Metropolitliği
-Mehmet Çelik Süryani Tarihi İstanbul-1996
-Asır as-Suryan al-Dahabiya Phillip de Terazi Halep -1979
-Prokopius Bizans'ın Gizli Tarihi Türkçeleştiren Orhan Duru İst - 1999
-Kuruluşundan Yıkılışına Kadar Bizans Tarihi, M.V. Levtchenko İstanbul - 1999
-Abulfarac Tarihi TTK İstanbul - 1999
-Bizans siyasi düşüncesi G.l. Seidler çeviren Mete Tuncay İst - 1997
-Roma İmparatorluğunun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi Edward Gibbon Çev: Asım Baltacıgil

0 yorum:

Yorum Gönder

HAŞİYE

Hovardalık günlerimin sonunda daha fazla hayaller içerisine gömülür, pişmanlık, gözyaşları, lanetler ve sevinçlerle dolardı yüreğim. Bazı zamanlar, bu sarhoşluk ve her yanımı kuşatan mutluluk, bana kendimle alay etmeyi unuttururdu. Neredeyse damarlarımda dolaşırdı umut, inanç ve sevgi. O zamanlar dışarıdan gelecek bir mucizeyle önümdeki her şeyin ferahlayacağına, iyi, güzel ve kusursuz bir çalışma ufkunun beni beklediğine inanırdım. Yeraltından Notlar -Dostoyevski

CIRCA LUMINA

It seems to me that we must make a distinction between what is "objective" and what is "measurable" in discussing the question of physical reality, according to quantum mechanics.The state-vector of a system is, indeed, not measurable, in the sense that one cannot ascertain, by experiments performed on the system, precisely (up to proportionality) what the state is; but the state-vector does seem to be (again up to proportionality) a completely objective property of the system, being completely characterized by the results it must give to experiments that one might perform.

Roger Penrose- The Emperor's New Mind