AHMED-İ HÂNÎ


Yoksa sen divâne oldun, nice hâlim ey dila 
Ya ji nuh îşweyek da min habîba çâv-ğazal [...] 

Şeyh Ahmed bin İlyas el-Hânî.[1650–1707] Hakkârili tanınmış Kürt şair, bilgin, edebiyatçı ve mutasavvıf. Hayatı hakkında çok şeyler yazılmış olmasına karşın, çelişkili bilgiler verilmektedir. Bazı kaynaklarda 16.yüzyıl ile 17.yüzyıl başlarında yaşadığı söylense de yazdığı kitaplarda, belirttiğimiz tarihlerde yaşadığı kesin olarak anlaşılmaktadır. Nitekim Ahmed-i Hânî’nin kendisi Mem o Zin adlı manzum eserinin son bölümünde Hicri 1061 tarihinde dünyaya geldiğini kat’i bir şekilde ifade etmektedir. Aynı yerde, Mem o Zin kitabını ise 44 yaşında tamamladığını belirtmektedir.

Lewra ko dema ji ğaybi fek bu
Tarih-i Hezâr o şist o yek bu

İsâle gihéşte çil o çaran
Wi pişirewi günah-kâran

Şeyh Ahmed bin İlyas el-Hânî, [1061/1650–1119/1707] Hakkârili tanınmış Kürt şair, bilgin, edebiyatçı  ve mutasavvıf. Hayatı hakkında çok şeyler yazılmış olmasına karşın, çelişkili bilgiler verilmektedir. Bazı kaynaklarda 16.yüzyıl ile 17.yüzyıl başlarında yaşadığı söylense de yazdığı kitaplarda, belirttiğimiz tarihlerde yaşadığı kesin olarak anlaşılmaktadır. Nitekim Ahmed-i Hânî’nin kendisi Mem o Zin adlı manzum eserinin son bölümünde hicri 1061 tarihinde dünyaya geldiğini kat’i bir şekilde ifade etmektedir. Aynı yerde, Mem o Zin kitabını ise 44 yaşında tamamladığını belirtmektedir.

لورا كو دما ژ غیب فك بو
تاریخ هزار و شیست و یك بو
ایساله گهشته چل و چاران
وی پیشرو گنا ه كاران

Lewra ko dema ji ğaybi fek bu
Tarih-i Hezâr o şist o yek bu

İsâle gihéşte çil o çaran
Wi pişirewi günah-kâran

Tercümesi: Gayb âleminden kopup (bu dünyaya) geldiği zaman ki, Bin altmış bir [1061] tarihiydi. Günahkârların öncüsünün bu sene (yaşı) kırk dörde vardı

[Ahmed-i Hânî, Mem o Zin, Müküslü Hamza Yayını, 1335/1337:132; Zeynelabidin El-Amidi yayını: 1411/1990: 166]

Kaynaklara göre Şeyh Ahmed El-Hânî anılan tarihte Hakkari’nin Gevar (Çukurca) kazasının Hânik köyünde dünyaya gelmiş bu yüzden Hânî lakabını aldığı kaydedilmektedir. [Bozarslan, 1968:14] Bazı kaynaklarda ise Hakkari civarında bulunan Kürd aşiretlerinden Hânî aşiretine mensup olduğu belirtilmiştir. [Seccadî, 1952:189; Mustafa Resul, 1979:27; M. Emin Zeki Beğ, 2006:98–99] Bölgede Hânik adıyla üç köy bulunmakta, ilki Hakkâri’nin Beytüşşebab kazasında, ikincisi, Gevar (Çukurca) kazasının Bacirge nahiyesinde, üçüncüsü de Ağrı’nın Tutak kazasında bulunmaktadır. [Köylerimiz, 1928:404, 571,575] Medrese tahsili olup, bilahare müderrislik yaptığı ve Doğu Bayezid’de divan kâtipliği yaptığı belirlenebilen Şeyh Ahmed-i Hânî’nin vefat tarihi konusunda kaynaklarda farklı kayıtlar söz konusudur. M.Emin Zeki Beğ’e göre Hânî 1000’le 1063 yılları arasında yaşamış. [M. Emin Zeki Beğ, 2006:98] Ancak bu kayıt Mem o Zin’deki sarih kayıtla çelişen indi bir kayıttır. Tarihu Edebi’l-Kürdî kitabında, yazma bir eserin iç kapağında yer alan bir hamiş esas alınarak Şeyh’in vefat tarihi 1119/1707 olarak verilmiştir. [M. Resul, 1979:33-34] Şeyh Ahmed El-Hânî Doğu Beyazid’de vefat etmiş olup, kesme taştan altıgen kubbeli büyükçe olan türbesi şehir merkezine 8 kilometre uzakta İshak Paşa sarayının üst kısmındadır. Türbenin ön tarafında yine taş kubbeli mescidi bulunmaktadır. Türbe ilçede halen en önemli ziyaretgâhtır.


Şeyh Ahmed El-Hânî, Kürdçe yazdığı manzum eserler ve dört dilde (Arapça, Farsça, Kürdçe, Türkçe) yazdığı beş kıt’alık şiiri ile tanınmıştır. Bilinen eserleri şunlardır:

Mem o Zîn (Mizânu’l-Edeb)

Yusuf Züleyha; Leyla ile Mecnun tarzında Kürdçe (Kurmanci lehçesinde) manzum bir eserdir. Eserde, Botan emiri Emir Zeyneddin bin Abdal’ın kızları Zin (Zinet) ile Sitti (Seyyideti)’nin Mem (Mehmed) ile Taceddin arasındaki aşkın mecazi bir şekilde işlenmesi esas alınmıştır. Metnin asıl temasını Tasavvufi anlamda İlahî aşk oluşturur. Kitap uzunca münâcat ve naatlar ile başlar. Yine sonda münâcat ve Allah’a yakarışlarla sona erer. Ahmed El-Hânî kitabı, son bölümde açıkladığı gibi 44 yaşında tamamlamış. Yine kendi ifadesiyle 1061 doğumlu olduğuna göre kitabı 1105 tarihinde tamamladığı ortaya çıkmaktadır. Kitabın birçok yazma nüshası bulunmakta, bu yazma nüshaların en akdemlerinden biri Arvasî ailesinden Seyyid Taha Efendi’nin elinde bulunmaktadır. Kitap ilkin 1337–1335/1919 tarihinde İstanbul’da Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Müküslü Hamza tarafından bir girişle birlikte basılmış. Daha sonra, Rusya, İran ve Irakta çeşitli baskıları yapılmıştır. Son olarak 1990 yılında Diyarbakır’da Zeynelabidin adlı bir molla tarafından gerekli tashihler yapılıp bir sözlük eklenerek basılmıştır.

Akîda İmané

Yine manzum olarak yazılmış Kürtçe, Eş’arî İslam akaididir. 70 beyit olarak yazılmış. Eş’arî akaidine göre temel İslam inançları izah edilmiştir. Tarz olarak yine manzum ve Arapça olan Siracuddin Ali bin Osman El-Uşî'nin (Vefatı: H.569) Emâli adlı ünlü akaid kitabı ile İstanbul’un ilk kadısı Hızır Çelebi'nin (Vefatı: İstanbul, H. 863) Nûniye Kasidesi’ne benzemektedir. Bu manzum akaid kitabı Kürt medreselerinde okunagelmiş hala da kürt medreselerinde Ahmed El-Hanî’nin bu akaidi okutulmakta ve ezberletilmektedir. Bu manzum akaid kitabına Diyarbakır’lı Molla Ahmed Hilmî El-Kuğî tarafından yine Kürtçe olarak geniş bir şerh yazılıp 1984 yılında basılmıştır.


Nûbihar
[Nevbahara Piçukan–Çocukların Turfandası]

Medresedeki Kürt çocuklarına yönelik, onları Arapça’ya alıştırmak için 1094 tarihinde yazdığı manzum Arapça-Kürtçe çocuk sözlüğüdür. Manzum sözlüğün başında

ڤیك ایخستن احمدی خانی
ناڤی نوبهارا بچوكان لی دانی
نه ژبو صاحب رواجان
بلكه ژبو بچوكیت كرمانجان
وگی ژ قرآنی خلاص بن
لازمه لسوادی چاڤ ناس بن

Vîk ixıstın Ahmedé Hanî
Nâvé Nubihara Biçukân lé dâni

Ne ji bo Sahib-i revâcân
Belki ji bo biçukit kurmancân

Wegi ji Kur’ané hilâs bin
Lâzime lé sevâdi çâv-nâs bin

[Ahmed El-Hânî, 1332:3]

beyitleri yer alır. Burada kitaba Nubihara Biçukân [The Spring of The Kids] adını verdiğini, ilimde ilerlemiş olanlar için değil, Kur’an-ı Kerim’i hatmeden mübtedi çocukların okuma yazma ve Arapçaya aşinalık kesbetmeleri için yazdığını söylemektedir. Kitap ilkin 1332 tarihinde İstanbul’da Ahmed Kamil matbaasında basılmıştır. Kitaba 1990’lı yıllarda Arapça bir girişle birlikte Ahmed Hilmî El-Koğî tarafından Kürtçe bir şerh yapılıp basılmıştır. Halen kürt medreselerinde çocuklara okutulmaktadır.

Çâr Kûşe

Ahmed-i Hânî’in Arapça-Farsça-Kürtçe-Türkçe mısraları içeren beş kıt’alık şiiridir. Basılmıştır. Şiirde her bir kıt’ada Mısralar sırayla Arapça-Farsça-Türkçe ve Kürtçe yazılmıştır:

فات عمری فی هواك یا حبیبی كل حال
آه و نالم همدمه شد در فراقت ماه و سال
گر بنم قانم دیلرسن چوقدن اولمشدر حلال
دین و ابتر بوم ژعشق من نما عقل و كمال

انت فكری فی فؤادى انت روحی فی الجسد
لشكر غمهای تو ملك دلم ویرانی كرد
داده گلدم عشق الندن ایسترم سندن مدد
وا تاتاران برنه یغما عقل و دین و ملك و مال

طال غمی ذاد همی شاعه سری فی الملا
تشنه جام وصالم چون شهید كربلا
یوقسه سن دیوانه اولدڭ نیچه حالم ای دل
یا ژ نوه اشوه یك دا من حبیبا چاڤ غزال

مت هجرانا حبیبی لست منی اعلما
نالم از درد فراقت غافلی از حال من
جان و دلدن عرض قلدم حالمی جانانه بن
عرض حالن من تو غافل قت نا پرسی عرض حال

هل لنا من نعمة وصل الحبيب من نصيب
افتادم بر دارت بیچاره سرگردان غریب
دردمز چوق لیك سندن اوڭجه یوق هیچ بر طبیب
ای طبیب من دوای درد خانی هر روژ و سال

Çâr kûşe

Fâte umrî fi hewake yâ habîbî kulli hâl
Ah u nâlem hemdeme şûd der firakat mâh u sâl
Ger benim kanım dilersen çokdan olmışdır helâl
Dîn o ebter bûm ji aşk-i min nema akl u kemâl

Ente fikrî fi fuâdî ente rûhî fi’l-Cesed
Leşker-i ğamhâ-yı tû milk-i dilem wîrânî kerd
Dade geldim aşk elinden isterim senden meded
Wâ tatârân birne yağma akl o dîn o milk o mâl

Tâle ğammî zâde hemmî şâ’e sirrî fi’l-Mela
Teşne-i câm-ı wisâlem çûn şehîd-i Kerbela
Yoksa sen divâne oldun, nice hâlim ey dila
Ya ji nuh îşweyek da min habîba çâv-ğazal

Mittu hicranen habîbî leste mini a’limen
Nâlem ez derd-i firakat ğâfil-i ez hâl-i men
Cân u dilden ‘arz kıldım hâlimi cânâna ben
Arzuhâlén min tu ğâfil kat napirsi arzuhâl

Hel lena min ni’me waslu’l-Habîbi min nasîb
Uftâdem ber dâret bîçâre sergerdân-ı ğarîb
Derdimiz çok, lîk senden önce yok hiçbir tabîb
Ey tabîb-i min dewa-yi derd-i Hânî her roj-sâl
MÜFİD YÜKSEL

KAYNAKÇA:
- Şeyh Ahmed El-Hânî, 1335–1337. Mem o Zîn, Müküslü Hamza Yayını, Necm-i İstikbâl Matbaası, İstanbul
- Şeyh Ahmed El-Hânî, 1411/1990. Mizânu’l-Edeb/Mem o Zîn, Zeynelabidin El-Amidî Yayını, Diyarbakır
- Şeyh Ahmed el-Hânî, 1332. Newbahar, Ahmed Kamil Matbaası, İstanbul
- Ahmed Hilmî El-Koğî, Gülzâr-ı Hemukân Şerha Nubehara Biçukân, Diyarbakır
- Ahmed Hilmî El-Koğî, Kitab-ı Rehber-i Sânî Şerha Akîda Şeyh Ahmed bin İlyas El-Hânî, Diyarbakır
- Ayhan Geverî, 2002. Di Edebiyata Rojhilat da Awayé Mesnewiyé Mem u Zîn, Nubihar, Sayı:87, Zivistan 2002
- Dr. İzzeddin Mustafa Resul, 1979. Ahmed-i Hânî Şâiren ve Mufekkiren- Feylesufen Ve Mutasavvifen, Matbaatu’l-Havâdis, Bağdad
- Köylerimizin Adları, 1928. TC. Dâhiliye Vekâleti Nüfus Müdiriyet-i Umûmiyesi Neşriyatından, Adet:3, Hilâl Matbaası, İstanbul
- Muhammed Emin Zeki Beğ, 2006. Meşâhiru’l-Kurd ve Kurdistan, Tercüme: Es-Seyyide Kerimete, Önsöz ve İlave: Muhammed Ali Avnî, Dâru’z-Zaman, Şam-Suriye
- Seccâdî, Alaeddîn, 1952. Tarihu Edebi’l-Kurdî, Bağdad

0 yorum:

Yorum Gönder

HAŞİYE

Hovardalık günlerimin sonunda daha fazla hayaller içerisine gömülür, pişmanlık, gözyaşları, lanetler ve sevinçlerle dolardı yüreğim. Bazı zamanlar, bu sarhoşluk ve her yanımı kuşatan mutluluk, bana kendimle alay etmeyi unuttururdu. Neredeyse damarlarımda dolaşırdı umut, inanç ve sevgi. O zamanlar dışarıdan gelecek bir mucizeyle önümdeki her şeyin ferahlayacağına, iyi, güzel ve kusursuz bir çalışma ufkunun beni beklediğine inanırdım. Yeraltından Notlar -Dostoyevski

CIRCA LUMINA

It seems to me that we must make a distinction between what is "objective" and what is "measurable" in discussing the question of physical reality, according to quantum mechanics.The state-vector of a system is, indeed, not measurable, in the sense that one cannot ascertain, by experiments performed on the system, precisely (up to proportionality) what the state is; but the state-vector does seem to be (again up to proportionality) a completely objective property of the system, being completely characterized by the results it must give to experiments that one might perform.

Roger Penrose- The Emperor's New Mind